Tüp bebek tedavisi sürecinde sıkça duyulan terimlerden biri olan blastokist, döllenmiş yumurtanın gelişimindeki önemli bir aşamayı ifade eder. Bu aşama, embriyo gelişiminin 5. veya 6. gününde gerçekleşir ve transfer için en uygun zamandır.
Blastokist Nedir?
Blastokist, döllenmiş yumurtanın yaklaşık 100 hücreli bir yapıya ulaştığı gelişim aşamasıdır. Bu aşamada embriyo, iç hücre kütlesi ve dış hücre tabakası olmak üzere iki farklı hücre grubundan oluşur. İç hücre kütlesi bebeği oluşturacak hücreleri, dış tabaka ise plasentayı oluşturacak hücreleri içerir.
Blastokist Transferi Nasıl Yapılır?
Transfer işlemi, özel bir kateter yardımıyla blastokist aşamasındaki embriyonun rahim içine yerleştirilmesi ile gerçekleşir. Bu işlem genellikle 15-20 dakika sürer ve lokal anestezi gerektirmez. Transfer sonrası hasta kısa bir süre dinlendikten sonra normal yaşantısına dönebilir.
Dondurulmuş Blastokist Transferi
Dondurulmuş blastokist transferi, taze transfer işleminden farklı olarak önceden dondurularak saklanmış embriyoların kullanıldığı bir yöntemdir. Bu yöntem, fazla embriyoların değerlendirilmesine olanak sağlar ve hastanın tekrar ilaç kullanmasına gerek kalmadan transfer yapılabilir.
Blastokist ve Blastosist Farkı Nedir?
Aslında blastokist ve blastosist aynı kavramı ifade eder. Kelime yapısı olarak farklı yazılışları olsa da tıbbi literatürde aynı anlama gelmektedir. Her iki terim de embriyonun 5. veya 6. günündeki gelişim aşamasını tanımlar.
Bu aşamada transfer yapılmasının başlıca avantajları şunlardır:
- Embriyonun doğal seçilim sürecinden geçmesi
- İmplantasyon başarısının daha yüksek olması
- Çoğul gebelik riskinin azalması
- Düşük riskinin minimize edilmesi
Blastokist, döllenmeden sonra embriyonun beşinci ya da altıncı gününde ulaştığı, yaklaşık yüz hücreli bir yapıdır. Bu aşamada embriyo, bebeği ve plasentayı oluşturacak iki farklı hücre grubuna ayrılır ve transfer için ideal dönem olarak kabul edilir.
Transfer sonrasında dinlenmek, ağır egzersizlerden kaçınmak ve doktorun önerdiği şekilde yaşam rutinini sürdürmek önerilir. Bu süreçte stresin minimumda tutulması ve vücudu zorlayacak faaliyetlerden uzak durulması önemlidir.
Dondurulmuş embriyolar, önceki tedavi sürecinde elde edilen fazla embriyoların ileri tarihte kullanılmasına olanak tanır. Bu yöntem sayesinde tekrar ilaç kullanımı gerekmeyebilir ve rahim, transfer için daha uygun bir ortamda olabilir.